Anahita Razmi

1982’de Hamburg’da doğdu. Berlin ve Londra’da yaşıyor ve çalışıyor.

MiddleEastPak:
Bu seri, bilinen bir sırt çantası markasının logosunu, "Orta" kelimesini ekleyerek ve yeniden markalaştırarak değiştirir. Etiketleme, kopyalama ve reklamın mantığı tartışmaya açılmış olur. Değiştirilen logo hangi anlamları çağrıştırıyor? Orijinal markanın "Direnç İçin Üretildi" sloganının yeniden okuması mı? Bu iş, "sahte" bir marka üreterek ve küresel bir pazarda kopya kültürünün estetiğini ve yerelleştirmelerini yeniden düşünerek klişeleri, kategorileri ve çağrışımları şakacı bir şekilde ele almayı amaçlıyor.

Yeni İpek Yolu Etiketleri:
“Yeni İpek Yolu Etiketleri” serisi, Çin'i Orta Doğu üzerinden Roma İmparatorluğu'na bağlayan eski bir ticaret yolu olan “İpek Yolu”na gönderme yapıyor. İran'daki çeşitli pazarlardan toplanan ve Latin alfabesini bir tasarım unsuru olarak kullanan düşük kaliteli kıyafetleri merkezine alan proje, tanımlı bir alanda, yani Çin, İran/İran ve "Batı" arasında günümüzde işleyen ticaret yollarına ve alışverişlere referansla işliyor. Bu kıyafetlerin ortak özelliği yazım hataları: Genellikle kullanılan dil kalıpları, rastgele birleştirilen harfler, kopyala/yapıştır metinler, bilinen batılı giysi marka ve logolarının taklit ve yapı bozumları. Böylesi tekstil ürünlerinin üretim ve satış yollarını takip eden “Yeni İpek Yolu Etiketleri”, yapısöküme uğradıklarında küresel popüler kültür dillerin ne hale geldiğine, hangi arzu ve isteklerin ifade edildiğine, hangi yeni kültürel bağlantı ve kopuşların kurulduğuna odaklanmayı hedefliyor. Çalışma bir dizi tekstil kolajı biçiminde izleyiciyle buluşuyor.

Farsça Konuşamayan Sanatçı, Sanatçı Değildir:
Bu çalışma, pembe kumaş üzerine büyük siyah harflerle yazılmış ve Mladen Stilinovic'in "İngilizce Konuşamayan Bir Sanatçı Sanatçı Değildir" adlı ikonik eserine gönderme yapan bir cümleden oluşuyor. “İngilizce” kelimesini “Farsça” ile değiştirip “Farsça Konuşamayan Bir Sanatçı Sanatçı Değildir” cümlesini Farsça olarak ipekten kumaş bir pankart üzerine basıyor. Olası izleyicisinin büyük bir bölümünü dışarıda bırakarak, orijinal eserin “kapsayıcılık”, “ayrıcalık”, “küresel sanat üretimi” kalıpları üzerine başlattığı kavramsal oyuna katılıyor. Ayrıca sanatçı, yarı İranlı olmasına rağmen Farsça konuşmayı bilmediğinden sanatçı olmamış oluyor.

ÖNCEKİ SAYFAYA DÖN