Ayhan Taşkıran

1968'de Çan, Çanakkale'de doğdu. Çan, Çanakkale'de yaşıyor ve çalışıyor.

Modernizmin bireyciliği ön plana alıyormuş gibi göründüğünü ama buradaki bireyciliği yaşayabilenlerin sadece burjuvazi olduğunu artık açıklıkla anlamış bulunmaktayız. Modern zamanların yarattığı kaos, tüm bu kargaşanın içinde sıkışıp kalan bireyin çeşitli savunma mekanizmaları geliştirmesine neden olmaktadır. Elbette bu mekanizmalar, aptal burjuvanın bohemmiş gibi davranarak, afişe ettiği “züppelik” değildir, zira “delirmek” bile zengin işi değil midir? Marx’ın tespitlerini hatırlarsak, doğadan “yabancılaşan” bireyi ve kapitalist pazarın ve toplumsal sistemin yarattığı yabancılaşmayı anımsayabiliriz. İnsanın kendi doğasına yabancılaşması, kendi emeğine, ilişkilerine, dünyaya ve yaşama yabancılaşmasıdır bu. İnsan artık, kapitalist sistemin kendisine, kendi doğasına yabancılaşmış ve kapitalizmin bir çarkı haline dönüşmüştür.

Ayhan Taşkıran’ın “İsimsiz” başlıklı çalışması, modernizmde geleneksel üretim modellerinden birisi olarak görülen tığ işi ile oluşturulmuş. Böylece modernizmin resim, heykel gibi başat ve kabul gören sanat alanlarının dışında, modernizme göre geleneksel bir üretim biçimi kullanılarak, “araçsal” bir karşı-duruş sergileyen çalışma, Taşkıran’ın aynı zamanda bir erkek sanatçı olarak, “kadınsı” üretim biçimi olarak kodlanan “tığ” işini üretmesiyle, “rol değişimci” bir durumu da yansıtıyor. Öte yandan tığ işinden beklenen geleneksel motifler iken, bu motiflerin üzerinde bir koşu bandı üzerindeki figür olduğundaysa, sanatçı bir kez daha modernizm/post-modernizm kavşağında billurlaşan “yenilikçilik/retrospektif” sorunlarını masaya yatırıyor.

Tüm bunların ışığında Ayhan Taşkıran, Çanakkale’de yaşayan bir sanatçı ve akademisyen olarak, bienalin kurgular ve karşı-duruşlar temasına modernizm/post-modernizm eleştirisi üzerinden yaklaşarak dahil oluyor. Ayhan Taşkıran, “merkez, sentezci, cinsiyet/tür, semantik” olarak kodlanan modernizmin temel niteliklerine karşı, “periferi, antitezci, metinsel/ metinlerarası, retorik” olarak özetlenebilecek post-modernizmin ilkelerini ikame ediyor.