Marwan Sahmarani

1970'te Lübnan’da doğdu. Beyrut’ta
yaşıyor ve çalışıyor.

Marwan Sahmarani’nin –sıklıkla dayanağını sanat tarihinden alan- işleri siyasi, edebi ve tarihi konularla yüzleşirken hiçbir sınır ya da engel tanımıyor. Sahmarani, resmin temellerinin yapı sökümüne yeltenirken, tarihi ve büyük ustaları ziyaret ederken kendi köklerini keşfediyor. Hiçbiri kağıdı yalayıp geçmekten öteye gitmeyen birkaç karakalem darbesi, hafif boya dokunuşları ve pastel izlerle resimleri yumuşak bir okşamadan tam bir savaş narasına dönüşüyor. Sanatçı ölümle boyayıp çılgılnlıkla oynaşırken hiçbir izleyiciyi boş geçmiyor. Kusursuzca ustalaşılmış her fırça darbesi bir zamanlar ham ve çıplak olandan Sahmarani’nin imzası olan biricik dile dönüşüyor. “Anıt için Çalışma” dizisinde Sahmarani tek bir tema ve format çevresinde üretse de sonuç ifadelerin, duyguların ve biçimlerin, 230×70 cm’lik alana sığmış sonsuz bir paleti oluyor. Konularını kuruyor, yıkıyor, yaralıyor, hatta onlara işkence ediyor ta ki ruhlarını söğürüp beyazlığı ancak kudretlilerin bildiği bir yalnızlığa eşdeğer boşluğuyla beyaz kağıda çarpana kadar. Bu işler insanın bir diğeri, evren ve tanrıya hükmedeceği gücün arayışını yansıtıyor. İnsanlık tarih boyunca böyle diktatörler gördü: Din adamları, metin yazarları, konuşmacılar, demagoglar. Sahmarani onları çıplak gerçeklikleriyle ortaya atıyor (bunak, sapkın, baskılanmış), av yadigarları gibi sergiliyor ve devir değişse de tarihin kendisini yinelemeye mahkum olduğunu hatırlatıyor.

Neden bu ileti? Belki de Sahmarani bir kehanette bulunuyor. Diktatörlerin iblis ve resimlerin sanatçıyla iblisi arasındaki çatışmadan doğmuş, fiziki ve ruhsal bir özveriye tanıklık eden kefenler olduğu… Yalnızca zaman ve insan vicdanı Sahmarani’nin sanatın müthiş öyküsünü yazanlardan olup olmadığını gösterecek. Bu anıtların gün gelip dikilip dikilmeyeceğini bilemese de çizimlerin kendilerinin de anıtsal olduğu şüphe götürmez.

(Fadi Mogabgab)