Sencer Vardarman

1970'de İstanbul'da doğdu.İstanbul ve Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor.

Sencer Vardarman’ın çalışmaları uzun araştırmalar sonucunda üretilen serilerden oluşmaktadır. Sanatçı, sanatsal araştırmalarında, paranın ekonomi dışı işlevleri, para birimi olarak kullanılmış kelimelerin etimolojik sözlüğü, silah endüstrisi üzerine “piyasa araştırması” gibi çalışmalar gerçekleştirdi ve bunları pseudo-bilimsel tablolar halinde sundu. Halen sanatsal haberler niteliğindeki fotoğraf serisine devam eden sanatçının son işlerinde felaket sahneleri, doğal afetler, belgeseller ve haber görüntülerinden derlenen bir tarafıyla estetik diğer tarafı ile rahatsız edici sahneler sözkonusudur.

Art ON Istanbul’da Nisan 2012’de gerçekleşen ‘Virtual News’ sergisi katalog metninde Ali Akay’ın belirttiği üzere “… Sencer Vardarman; iki kültüre (Türk ve Alman) birden sahip olan, ‘’ikili kimlikleşme deneyimini’’ yaşamış olan, dünyanın gidişini takip etmekte ve katmanlaşan dünyalarımıza katmanlar taşıyan bir görüntü vermek isteyerek fotoğraflarını kuran bir sanatçı. Akademi’den Fotoğraf Bölümünden mezun olduktan ve Berlin’de on dört yıllık bir eğitim ve şehir deneyi yaşadıktan sonra döndüğü İstanbul’a ve dünyaya yine bu yukarıda ele aldığımız perspektiften bakıyor. Birkaç yıldır yapmakta olduğu bu çalışmalarında, perspektifi bir yüzeye oturtma pratiğinden yola çıkarak, dünyayı ve megalopolleşen yeni merkezleri, katmanları karıştırarak, yeniden oluşturuyor. Heterojen kültürlerin şehirleşme projelerinin, sanatsal olarak fotoğrafın perspektivist bakışının getirdiği yanılsama unsurlarının yanyanalığını bir bakıma katmanlaştırma projesi içinde çalışıyor. Bunun risklerinin de farkında olarak tekniğin getirdiği Romantik estetiğin tuzaklarının içine kimi zaman yerleşerek kimi zaman uzaklaşmaya çalışarak teknik bir düzenlemeyi kurmaya çalışmakta.

Sencer Vardarman’ın fotoğrafik çalışmalarını, sezgisel bir şekilde ele alınan mekanın yeniden düzenlenmesini, bu anlamda, Riemann matematiğinin getirdiği bir mekan anlayışına bağlı şekilde düşünebiliriz. Ve, bunun söz konusu bakışa doğru taşınabileceğini ileri sürebiliriz. Mekanın sadece özel bir yer olarak düşünüldüğü ve büyüklüklerin çoğaltıldığı katmanlaşan bir mekan anlayışı yeni birleştirmelerle farklı koordinatları birbirleriyle yakınlaştırarak, karıştırarak aynı mekana taşıyabilmektedir. Mekan, bu anlamda, çeşitlenmekte ve katmanların heterojenliğinden bir yanılsama sayesinde başka bir mekan efekti verilebilmektedir. Yapmış olduğu fotografik dizilerde, megalopoller, volkanlar, siyasi gösteriler veya volkan patlamaları hep katmanlaşmaların oluşturduğu estetik yerleştirmelerin ürünü olarak durmaktadır. Her birinde birden çok mekan ve zaman birbiri içine girmekte, yanyana veya altalta veya üstüste çakışmaktadır. Her seferinde, bir zaman ve bir mekan bir yüzeye yerleştiğinde, bir tek imajla bize geri dönen fotoğraf tuhaf ve barok bir görüntü olarak kendisini sunmaktadır. Bu bakışla, Sencer Vardarman güncel coğrafyadaki küreselleşen benzerlikler arasındaki ayrımları aynı yüzeye taşıyarak “dünyasal” (mondial) bir soruna parmak basmakta ve estetik bakışını refleksif bir düzene yerleştirmektedir.”

Sanatçının “Car Park” (2010) ve “Rain” (2011) eserlerinde de yine bir felaket görüntüsünün estetiği ile karşı karşıya kaldığımız, “şehirleşme politikalarını” farklı bir gözle izlediğimiz, “romantik bir estetik”e maruz bırakılarak, önce mutlu sonra huzursuz edildiğimiz bir durum sözkonusudur. Varolmayan mekanlar ve durumlar Sencer Vardarman’ın fotoğraf kolajlarında kendini farklı bir düzlemde vareder.